İngiltere’de son yıllarda genç kızlar arasında yeme bozukluğu vakalarının ciddi oranda arttığı bildirildi. Uzmanlar, sosyal medya, toplumda yayılan güzellik standartları ve stresin bu artışta önemli rol oynadığını belirtiyor. Yeme bozuklukları, genellikle genç yaşlardaki bireylerin beden algılarını olumsuz şekilde etkileyerek, sağlıklı beslenme alışkanlıklarını bozuyor ve ciddi fiziksel ve psikolojik sağlık sorunlarına yol açabiliyor.
Son yapılan bir araştırma, İngiltere’deki genç kızlar arasında anoreksiya, bulimia ve aşırı yemek yeme bozukluklarının oranının geçtiğimiz yıllara göre %30 oranında arttığını ortaya koydu. Uzmanlar, bu artışın pandeminin etkileri, sosyal medya kullanımının yaygınlaşması ve gençlerin bedenlerine yönelik baskıların artmasıyla paralel olduğunu vurguluyor. Birçok genç kız, Instagram, TikTok ve diğer sosyal medya platformlarında paylaşılan ideal beden imajlarıyla karşılaşarak, bu görüntülere benzemek için sağlıksız diyetler uygulamaya başlıyor.
Yeme bozuklukları, yalnızca bedensel sağlıkla ilgili değil, aynı zamanda zihinsel sağlık sorunlarına da yol açabiliyor. Genç kızlar, toplumun dayattığı güzellik standartlarına uyum sağlamak amacıyla aşırı kilo kaybı veya aşırı yeme gibi davranışlara yönelebiliyor. Bu durum, depresyon, anksiyete ve düşük benlik saygısı gibi psikolojik sorunların tetikleyicisi olabiliyor.
Sağlık profesyonelleri, yeme bozuklukları ile mücadelede erken teşhis ve tedavinin büyük önem taşıdığını belirtiyor. Ancak, birçok genç kızın bu tür sorunlar hakkında konuşmakta zorlandığı ve yardım almakta isteksiz olduğu belirtiliyor. Bu durum, tedavi süreçlerini daha da zorlaştırıyor.
İngiltere hükümeti, yeme bozukluğu vakalarının artışını engellemek için okullarda psikolojik destek ve beden algısı eğitimlerinin artırılması gerektiğini savunuyor. Ayrıca, sosyal medya platformlarının, kullanıcılarına sağlıklı beden algıları oluşturabilecek içerikler sunması konusunda daha fazla sorumluluk taşıması gerektiği vurgulanıyor.
Genç kızlar arasında görülen yeme bozukluğu vakalarındaki artış, toplumun sağlıklı beden algıları konusunda daha fazla farkındalık yaratması ve daha sağlıklı dijital ortamlar oluşturulması gerektiğini gösteriyor. Uzmanlar, bu konuda devlet, eğitimciler ve sosyal medya şirketleri arasında işbirliğinin kritik önem taşıdığını belirtiyor.